 |
| Oliver Sacks - Nöroloji |
Oliver Sacks Kimdir?
Bu yayında 30 Ağustos 2015'te 81 yaşında ölen Oliver Sacks kitaplarından bahsedeceğim. İlk okuduğum kitabı Karısını Şapka Sanan Adam kitabıydı. Bu kitabı okuyunca nöroloji hikayeleri, gerçek yaşamdan kesitler, yaşamın ve insanın tuhaf hallerini Oliver Sacks o kadar güzel anlatıyor ki sıkılmadan okunuyor.
Beyne dair, hislerimize dair, insan olmaya dair çok güzel noktaları yakalayan Sacks gibi bir nörolog ve edebiyatçı bir daha gelir mi bilmiyorum. Özellikle Renk Körleri Adası kitabında nöroloji ve evrimleşen insanın, genetiğin dışında bilmediğimiz yerlere yani Pasifik Okyanusu'nda biz okurlarını harika bir yolculuğa çıkarıyor.
Hani piyasadaki boktan kişisel gelişim zırvaları ya da insana tepeden bakan yazarların para kazanmak amaçlı yazdıkları yazılan ruhsuz kitaplar vardır ya hepsini çöpe atın. Yaşam, insan, evrim, dünya ilişkisi içinde insana dair bir şeyler okumak isterseniz Sacsk iyidir. Evrim dedim ya biliyorum hemen yüzünüz buruştu korkmayın, evrim biyolojik bedenimizin ve fiziksel evrenin bir gerçeğidir yani dinsel bir bağlantı kurmaya gerek yok.
Aklın Gözü ve Müzikofoli kitapları hakkında bir şeyler yazmıştım. Oliver, Aklın Gözü ve Müzikofili kitaplarında yıllar önceki göz kanseri vakasından bahseder. Tek gözü kör olur. Yıllar sonra kanser karaciğerine de yayılır. Toprağı bol olsun.
Hastaları ile yaşadığı deneyimler dışında kendi başından geçen deneyimleri de kitaplarında anlattı. Karısını Şapka Sanan Adam (The Man Who Mistook His Wife for a Hat) en çok tanınan kitabı tabii ki Uyanışlar (Awakenings) kitabı ve sinema filmini de unutmamak lazım.
 |
| Oliver Sacks |
Hastalığından dolayı çok acı çektiğini yine de yaşama küsmediğini ve hatta 80 yaşından fazla yaşadığı için kendini şanslı hisseden Oliver Sacks türünün en iyi örneği olan kitaplarını geride bıraktı. Kim bilir belki de yüz yıl sonra insnalar dünya klasiği olarak okuyacak kitaplarını.
Bir yazar öldüğünde sadece bir beden değil, insana ve yaşama dair taze fikirler de ölür. İnsanlığın fikir ve kültür mirasının bir kaybıdır yazarın ölmesi. Ama yazarların bıraktıkları bu kayıpları takviye eder.
İnternette konuyla ilgili bilgi ararken şuradaki yazıyı buldum. Okumak için tıklayın. Maalesef kültüre ve bilgiye çok ama çok isteksiziz.
Hiç yorum yok: