» » » » » Yüksek lisans hadi neyse de doktora neden yapılır?



Değerli Üyeler,

Bu yazımda size akademik hayata ucundan kıyısından bulaşmış
birisi olarak Türkiye'de yüksek lisans ve doktora eğitiminin
çarpıklıklarını olabildiğince yalın bir şekilde anlatmaya
çalışacağım.

Bir başka yazımda da anlattığım gibi, Türkiye'de bir 
diplomalı işsizlik sorunu var. Lise mezunları işsiz.
Çare üniversite okumak. O bitiyor işsiz kalınca çare 
yüksek lisans yapmak. Yine işsizsin çare doktora yapmak.
Tabi bir de askerlik sorunu var o da ayrı bir hikaye.

Yüksek lisans hadi neyse de doktora neden yapılır?
Eğer düzgün bir ülke vatandaşı iseniz cevabınız şu olur:

1. Akademisyen olmak için,
2. Danışman olmak için,
3. Bilgi birikiminizi artırmak ve entellektüel çalışmalarda 
kullanmak için

ama her durumda doktora para kazanmak için yapılır,
doktora yapmış olmak için değil.


Türkiye'de doktora ne için yapılır:

1. İşsiz olduğunu gizlemek için,
2. Askerliği ertelemek için,
3. Arkadaşın yapıyor diye,
4. Bulunsun lazım olur diye.

Peki bu kadar gayri ciddi nedenlerle doktora yapılıyor 
ve üniversiteler bunu bilmiyorlar mı? Gayet iyi biliyorlar.
Ancak:

1. Doktora eğitimi paralı değil,
2. Kısa vadeli düşünülüyor. Üniversitelerin öğrenciye
ihtiyacı var,


Bütün bunları doktoraya başlayan kişiler biliyorlar mı?
Bence aklı başında olanlar biliyorlar. Bu yazıyı
gerçeklerden kopuk olanlarına yazıyorum. İster
doktoraya devam etsinler isterse de bıraksınlar:

1. Doktora yaptığınızda ücretiniz artmaz azalır,
2. Doktora yaptığınızda fazla kalifiye olursunuz,
iş bulmanız zorlaşır,
3. Türkiye'de doktora yapanların yirmide birine bile
iş sağlayacak bir üniversite sistemi yoktur. Zaten 
doktoradaki yığılma nedeniyle bu alanda da arz fazlası
yanı işsizlik ortaya çıkmıştır,
4. Üniversitede ders vermek için doktora yapmaya
gerek yoktur,
5. Doktora programları tez ağırlıklıdır. Okul size
çok fazla bir şey vermez. Kendinizi yetiştirirsiniz.
Bu yurt dışında bile böyledir,
6. Tez yazarken zorlandıysanız sizde akademisyen kumaşı
yoktur çünkü devam edecekseniz hep bu tür şeylerle 
uğraşacaksınız. 
7. Yine tez yazarken zorlandıysanız bırakmanız
daha mantıklıdır. Hem sizden akademisyen olmaz
hem de boş yere adınızın başına Dr. gelir görenler
sizi adam zanneder korkar ise almazlar,
8. Akademik alanda işler farklı yürür. Örneğin patronların
sanıldığı kadar etkisi yoktur. O yüzden fabrikaya
komşunun oğlunu işçi alır gibi bir tanıdığınıza gidip
bana ders ayarlasana diyemezsiniz,
9. Tezinizi öylesine yaptıysanız size ayak bağı olur.
Çünkü her doktora derecesi aynı değerde değildir.
Teziniz ne kadar değerliyse doktora da o kadar
değerlidir. 
10. Doktorayı yüksek lisans konusuna yakın yapmalısınız.
Daldan dala çok atlarsanız işiniz zorlaşır.

Özetle yüksek lisans (özellikle İşletme Yüksek Lisansı)
iş yerinde terfi ve maaş artışı getirebilirken doktora
yapmak hele bitirmek işinizi kaybetmenizin en emin
yoludur.

Doktora yapmakla kendinizi akademik dünyaya mahkum edersiniz.
Akademik dünyada ise işler sınırlıdır, ücretler mütevazıdır,
ayrıca yayın yapma gereği vardır. Yazmayı değil konuşmayı
sevenlere uygun değildir.

Bunları bilirseniz, ne için doktora yaptığınızı daha iyi
anlarsınız ve devam edip etmeme kararını daha sağlıklı
verirsiniz.

Hele tüccar ruhlu iseniz ve buna emek verdim şimdi de
para kazanayım diyorsanız bu görüşünüzden vakitlice 
vazgeçin. Doktora ve akademik kariyer insana para
kazandırmaz hatta harcatır. Hele hele ticaretteki para
burada kesinlikle yoktur. Bu iş adamı zengin etmez.
Hele Türkiye'de hiç etmez.

O halde doktora ne için yapılır? Akademik ve entellektüel
amaçlar için yapılır. Sizde akademisyen kumaşı vardır.
Yazmayı öğrenmeyi çok seviyorsunuzdur. Bunları yine
yazmak ve öğrenmek için yapıyorsunuzdur. Yani para kazanma
amacınız yoktur.

Bu işi bu kadar sevince de eh kendinizi geçindirecek
ele güne muhtaç olmayacak üç beş kuruş da kazanırsınız.
Onunla hayatınızı sürdürür gerçek tatmini ise 
akademik ve entellektüel çalışmalardan alırsınız.

Bu yüzden iyi akademisyenler ya maddi durumu iyi ailelerden
ya da bekarlardan çıkıyor. Çünkü akademisyenin para
kazanma kaygısı olmamalıdır. Akademik hayat para kazandırmaz.

Bunları bilmeden akademisyenimsi bir arkadaşınıza ya
bize de bir el at bak biz de doktorayı bitiriyoruz 
bir ders de bize ayarla derseniz:

1. Akademisyen adamın böyle taraklarda bezi yoktur.
Yani oraya buraya adamını yerleştirmekle uğraşamaz.
Bu işlerden anlamaz da zaten,
2. Akademisyenlik öyle ucundan kıyısından boş 
zamanlarda yapılacak bir iş değildir,
3. Akademisyenler hayatın biraz dışına çıkmışlar 
ve ayak oyunlarından uzakta kalmışlarsa da bilgileri ile
bu açıklarını kapatırlar, niyetinizi anlarlar o
yüzden onlara kumaş, tencere satar gibi yaklaşamazsınız,
4. Bir şekilde yüzsüzlükle ya da onu bunu araya
koyarak ders verebilirsiniz ama akademisyen olamazsınız,


O açıdan yüksek lisans ve doktora yapan değerli
üyelere bu yazıyı dikkatle okumalarını tavsiye ediyorum.

Özellikle akademisyen olmayacaksanız ve yazmayı gerçekten
sevmiyorsanız doktora yapıp da kendinize de el aleme
de işkence etmeyin.

Zaten böyleleri tez aşamasında havlu atar. Siz de bu 
durumda iseniz vakitlice tez aşamasında bırakın.

Kumaş-tencere satıcılığında işe yarayan yöntemlerin 
akademik dünyada işlemediğini de unutmayın. Türkiye'de
eksik ve zayıf akademik ortam bile o kadar ayağa
düşmüş değildir. 

Ama bu işe gönül verdi iseniz ve parada pulda gözünüz
yoksa ne yapın yapın bir doktora bitirin. Sizin
bu işe sevginiz ve verdiğiniz emek size bir yol açacaktir.

Üniversitede ders vermek isteyen ve ucundan kıyısından
akademisyen olmak isteyen üyelere ve dostlara duyrulur.


Uçundan kıyısından akademisyen olunmaz. Ya tam olun
ya bu ise bulaşmayın. 

Bu ise gönül vermiş kişileri de kendi küçük çıkarlar
dünyanızla rahatsız etmeyin.

Evet akademisyen belki mütevazı ve az kazanan bir
insandır. Ama bu para ve çıkardan vazgeçiş ona 
gerçekleri olduğu gibi söyleme hakkını da verir.

Hala anlamayanlar için daha açık yazayım.
Kardeşim üniversitede ders vermek ve akademisyenlik
dışardan göründüğü gibi değildir. Çok bedel ödemek
gerekir.

Oturun oturduğunuz yerde. Sizden akademisyen olsa 
bu saate kadar olurdu zaten.

Hem sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa.

Doktoralara doluştuk şimdi de herkesi Prof mü
yapacağız?

Bazıları 15 kere bir üniversiteyi ziyaret ederse 
akademisyen olacağını zannediyor da bu mesaj
onlar için yazıldı.


Faruk Kahraman
2005.05.16

About Unknown

Hi there! I am Hung Duy and I am a true enthusiast in the areas of SEO and web design. In my personal life I spend time on photography, mountain climbing, snorkeling and dirt bike riding.
«
Next
Sonraki Kayıt
»
Previous
Önceki Kayıt

Hiç yorum yok:

Leave a Reply