Bir Yabancı Gibi

Bir Yabacı Gibi

Bilirim ki
Yakışmaz asla şiirlere
Ümitsizlik dolu mısralar

Sonra bir gece vakti
Yine unutulacak;
Konuşulmadıkça
Akılda kalmayacak.
Yabancı bir lisanın
Hatırlanamayan kelimeleri gibi;
Hayal meyal kalacak
Kalbimin o anlık çarpıntısı...
Ve derin nefes kadar
İçten olan o bakışlar...

Suretler ki
Bilirim asılları olmadan
Yoktur hiçbir kıymetleri;
Var kabul edilmez varlıkları.
Suretler ki
Bilirim, bu fani dünyanın
Sonsuzluğa uzanmayan
Yok olmaya mahkum
Görüntüleri…
Gözlerimi kapatıp
Görmemeye çalışsam da
Görmemek bilmeye;
O varlığını hissetmeye
Bir engel değil ki!
Engeller sadece
O tatlı hayallerin önünde
Bir sağlam kale gibi
Durur ve geçit vermez,
Gelip geçenlere…

Hayır,
Bu mısralarda
Yok hiçbir ümitsizlik.
Ne de düşüncelerimde...
Ama biliyorum
Bu gecenin
Zifiri karanlığında kalmayacak
Işığı kapatıp
Uykuya dalmak istiyorum.
Hayallerimdeki o resim,
O suret ışıklar içinde
Bütün aydınlığı ile görünür bana;
Bakışlarım ki,
Mahcup bir divane…

Artık soğuk rüzgârlar
Sürdürüyor hükmünü
Mevsim yeniden sonbahar…
Sonbahar dediysem
Yok öyle kartpostallardaki gibi
Romantik manzaralar.

Bütün hırçınlığı ile
Gülümsüyor günler
Gerçi nasıl bakarsan
Öyle görürsün,
Baktığındır gördüğün ve özümsediğin...
Galiba eskisi gibi değil bakışlarım
Çünkü artık gördüklerim
Bulanık renk öbekleri,
Bir anlamda birleşmeyen
Birbirine yabancı kelimeler gibi…

Biliyorum şaire yakışmaz
Mısralarda kötü sözler,
Ve karanlık düşünceler,
Karanlık düşünceler ki;
Zifir gibi akarak
Değdiği yerin alır aydınlığını…

Şimdi bir yabancı gibi
Bir gece vakti
Sanki binlerce yıldır
O bakışları tanır gibi,
Mutlu mısralarla
Şaire yakışan bir lisanla;
Allah’a ısmarlıyorum her şeyi…

Kaynak: Mustafa SÖNMEZ