» » Hayat Mucizelere Gebe hızlı başladı

Hayat Mucizelere Gebe hızlı başladı
Hande Ataizi, Damla Colbay, Merve Sevi, Yiğit Dikmen ve Işıl Yücesoy’u buluşturan MedYapım dizisi Hayat Mucizelere Gebe, Kanal D’de geçen hafta başladı. Bir Pazar akşamı dizisi. Ancak Pazar akşamı dizilerine göre çatışması bol, senaryosu gelişime sonuna kadar açık, eğlenceli bir dizi. Tüm bu yönleriyle de hem akıcılık hem de reyting yönünden hızlı başladı diyebiliriz.
Dizinin adındaki mucize şimdilik sadece Survivor’dan tanıdığımız Yiğit Dikmen’in canlandırdığı Engin Akarcalı karakterine göre mucize. Diğer karakterler için aynı şeyi söylemek mümkün görünmüyor.
Engin Akarcalı ağır bir kansere yakalanıyor ve tedavi öncesi spermleri alınıyor, çünkü uzun sürecek ve ağır geçecek tedavi sonunda baba olma ihtimali kalmayacak. Dondurulan spermler daha sonra eşine yerleştirilecek ve ihtimal az da olsa çift, çocuk sahibi olabilecek. Ancak daha sonra Engin ile eşinin araları bozuluyor ve Engin boşanma ihtimali olduğu için yapay döllenmenin gerçekleştirilmesini istemiyor. Eşi ise boşanmayı imkânsız hale getirmek için babanın izni olmaksızın işlemi gerçekleştirip hamile kalmak niyetinde. Eşinin, Engin’in şirketindeki üst pozisyonlardan bir yönetici ile Engin’i aldattığını da belirtelim. Bu arada Engin’in kardeşi Burcu, bir kadın doktoru ve dondurulmuş spermlerden yani müstakbel yeğeninden o sorumlu. Ne kadar sorumluluk sahibi bir hala ve ne kadar sorumluluk sahibi bir doktor olduğunu birazdan göreceksiniz.
Gelelim sürpriz anne İnci’ye. Olay İnci’ye göre hiç de mucize değil hatta kabus. Eğitim fakültesini bitirip sınava giren İnci yüzbinlerce genç gibi atanmak için geceleri ders gündüzleri ise bir otelde çalışıyor. Şimdi sıkı durun; İnci’nin çalıştığı oteller zinciri Engin Akarcalı’ya ait.
Babasız büyümüş bir kız İnci. Hande Ataizi’nin canlandırdığı Süheyla, gidip en olmayacak kişiyle kaçamak yaşıyor 18 yaşında ve İnci dünyaya geliyor. İnci biraz da annesinin sorumsuzluğunu 23 yıl boyunca hep üzerinde hissettiği için dünyanın en planlı kızlarından biri olup çıkmış. Kendi deyimiyle markete giderken bile plan yapan bir kız İnci. Şimdi böyle bir kızın bir doktorun sorumsuzluğu yüzünden hamile kaldığını ona nasıl açıklarsınız. Neyse ki bu acı görevi bambaşka bir hastanede bambaşka bir doktora vermişler; zira Burcu Doktor bu haberi vermeyi bile karıştırabilirdi.
Gelelim olaya; aynı gün Engin’in eşi yapay döllenme tedavisi için, İnci ise kontrol amaçlı gidiyor kliniğe. Merve Sevi’nin canlandırdığı Doktor Burcu ise dikkatsizliği yüzünden odaları karıştırıyor ve Engin’in spermlerini İnci’ye naklediyor.
İşin doğrusu böyle bir karışıklık imkânsız değil elbette, ancak milyonda bir ihtimal olduğu da gerçek. Olayın ülkemizi en çok yansıttığı kısmı ise Doktor Burcu’nun, yüzde 80’lik gebe kalınmama ihtimalinin çokluğuna güvenip 2 ay boyunca susup beklemesi. Ya tutmazsa?
Ancak ne oluyor? Yüzde 20’lik ihtimal gerçekleşiyor ve İnci hamile kalıyor. Hiçbir cinsel deneyim yaşamayan İnci önce bu olaya inanamıyor, dahası komiser olan sevgilisi Serhat ile evlilik arifesinde ve plansız olan hiçbir şeyden hoşlanmıyor. Şimdi böyle bir kızın başına milyonda bir ihtimalli bir kaza gelirse ne olur? Üstelik tam da bu kazaya bir son verip bebeği aldıracakken Engin’in kanser tedavisinden dolayı baba olamadığını ve babalık için bunun son şansı olduğunu öğrenirse ne yapar sizce?
Dizinin şaşırtıcı olan karakteri ise İnci’nin sevgilisi Komiser Serhat. Serhat, bu milyonda bir ihtimalli kazanın gerçekliğine inandı. Bir Türk erkeğinin böyle bir konuda sevgilisini anında suçlayacağını, ona inanmayacağını, inanmamak şöyle dursun edeceği lafların dozunu siz gayet iyi biliyorsunuz. Serhat, İnci’ye inandığı gibi kürtaj konusunda da ona destek oldu ve evlilik planlarına kaldıkları yerden devam ettiler. Belli ki dramaya dönüşme ihtimali olan diziyi trajikomik bir hale getirmek istemişler. Ancak bölüm sonuna kadar kimse doktora dava açmaktan bahsetmedi, sadece Süheyla bir kez öfkeyle dava açacağım dedi, sahne orada kesildi.
KPSS’yi kazanamayışı, yani atanamayışı hâlihazırda zaten bir sorunken, bir de üzerine eklenen bu saçma sapan kaza tam anlamıyla kâbus etkisi yaratıyor İnci’nin üzerinde. Şimdi Serhat’la ikisini sıradan çiftlere göre oldukça ilginç bir nişanlılık süreci bekliyor.
Gelelim dizinin asıl bombasına. Süheyla… Hande Ataizi mi karaktere cuk diye oturmuş yoksa karakter mi ona göre yazılmış bilinmez, ancak gençlik yıllarından beri şarkıcı olma hayalleri kuran ve babasız büyütüp 23’üne getirdiği kızı ve annesi ile birlikte yaşayan Terzi Süheyla sadece dizinin değil televizyon ekranlarının da en bomba karakteri olmaya aday. Zira duygusal bunalımların içinden şarkı patlata patlata, evet Süheyla şarkı söylemez, Süheyla şarkı patlatır; en karmaşık olayların arasından bile sahilde bir çay içerek çıkan Süheyla, öfkesini de mutluluğunu da anında yaşayan capcanlı, dinamik, enerjisi yüksek bir kadın.
Süheyla’nın içine attığı şeyler hiç mi yok? Elbette var, içine atıp bastırdığı bir şey olduğunda hemen gözünün önüne düşen saçını yana atıp atıp durumu bertaraf ediyor. Asla kötü söze, negatifliğe falan gelemiyor Süheyla. Modunu düşürmeme konusunda çok hassas. “Güzel güzel konuşuyorduk anne, neden beddua ediyorsun şimdi” diyecek kadar tartışmalara bile pozitif bakabilen bir kadın. Belki de yaşadığı onca sıkıntıdan sonra kendini pozitif bakmaya şartlamıştır. İnci’nin babasının şimdilerde tanınmış görgüsüz bir yarı ünlü olması dizinin gelişime açık noktalarından biri. Hikâyenin bu kısmı dizinin ikinci 13’lüğüne bırakılabilirdi ancak bu konu da diziye hızlı bir giriş yaptı.
Anne olmak öyle yaramış ki Hande Ataizi’ye kıpır kıpır bir tazelik gelmiş, gençleşmiş diyeceğim ne ara yaşlanmıştı ki diyeceksiniz. En iyisi daha da gençleşmiş diyeyim. Bari yönetmen bol kıyafetler giydirse de sıfır beden halini görüp nazar etmesek. Şaka bir yana, anneanne, kız ve torundan oluşan bu üçlü yılın en iyi üçlüsü oldu şimdiden.
İnci’nin ilerleyen bölümlerde Engin ile Serhat arasında kalma ihtimali hayli yüksek. Zira İnci yıllar önce yelken kulübünde garson olarak çalışırken Engin’le tanışmış ve hatta ilk öpücüğünü de ondan almış. Ne var ki gençliğinin en hızlı döneminde olan Engin sonrasında İnci’yi aramamış ve yıllar sonra tanışma şekilleri hayli sürprizli oluyor. İnci’nin açısından bakarsak gençliğinde hayli serseri takılan Engin’le o dönem flörtün eşiğinden dönmüş olması bir şans olabilir, zira İnci zaten Engin’in ışık hızıyla yaşadığı aşklardan biri olmak istemeyecekti ve muhtemelen o dönem üzülecekti. Öte yandan Serhat’ın hem bildiğimiz polis profiline göre hem de ortalama Türk erkeklerine göre hayli yüksekte olan hoşgörü ve incelik katsayısını düşününce ona da zarar gelmesin istiyorsunuz. Senarist ya Serhat’ı zamanla klasik erkek moduna indirecek ya Engin’i daha da parlatacak. Ne olur bilinmez, hayat mucizelere gebe.
Sürpriz gebelik konusu yaratıcı ve dikkat çekici görünse de Işıl Yücesoy, Hande Ataizi ve Damla Colbay arasındaki üç nesillik anneanne, anne, torun üçlüsünü izlemek hayli keyifli. Dizinin insana pazar Pazar enerji veren tarafı da bu. Tabii bir de arada Hande Ataizi’nin şarkı söyleyip oynaması, Süheyla’ların mahallede sürekli nişan sünnet olsa itiraz etmem.

About Unknown

Hi there! I am Hung Duy and I am a true enthusiast in the areas of SEO and web design. In my personal life I spend time on photography, mountain climbing, snorkeling and dirt bike riding.
«
Next
Sonraki Kayıt
»
Previous
Önceki Kayıt

Hiç yorum yok:

Leave a Reply