» » Okunası 3 Kitap

Book and Coffe   
Roman. Aslında benim dünya klasikleri haricinde çok fazla okumadığım edebi türün adı. Sevmememin nedeni: Geçici olmaları. Popüler olmak için en çok satan listesine girmek için, fason üretim gibi piyasaya sürülmesi. Tabii ki çok pahalı olmaları da var...

Hayal gücümüzü geliştirir orasını bilmiyorum. Belki okumamızı hızlandırır ve bizi bilmediğimiz dünyalara götürür. Yaşama ve evrene; kendimize ve başkalarına ait yeni şeyler öğrenebiliriz. Evet, evet bu tarzda olmalı belki de romanlar... Fakat, para makinesine dönen edebiyat, ve  en güzel edebi tür olan romanlardan uzaklaşıyorum her geçen gün...

Okuyup bir köşeye atıp, ya da insanı okuduğu şeyler hakkında düşündürmeyen hatta not aldırma gereği uyandırmayan roman sadece para için yazılmıştır. Edebiyat profesörlerinin yazdığı ipe sapa gelmez romanlar birkaç "tuzu kuru" burjuvanın yazdığı kişisel gelişim kitapları diye uzar liste...

Bir de "Kitaplar çok pahalı" "az sigara için, içki az için, az kola için kitap alın" diye konuşanlar var ya onlara sözüm: Defolun gidin olur kısaca. Millet size mi soracak ne içip ne yiyeceğini, size ne! Önce kültürü ve edebiyatı sermaye olarak görmeyi bırakın.

Sonuç olarak söylemek istediğim: Ne kadar çok okuduğumuz önemli değil, önemli olan neyi okuduğumuzdur. Yaşama ve evrene bakış açımızın değişip değişmediğidir, asıl mesele...

Şimdi gelelim 3 roman tavsiyesine


Kitap - Book     

Domaniç Dağlarının Yolcusu, Şükufe Nihal 

İnsanı sıkmayan bir roman. Romanın konusu ise yien çok içten ve bizden bir konu. Tavsiye ederim.

Arka kapak yazısından: Yazar büyük bir hayranlık beslediği Milli Mücadele dönemini, destanlaşan bir kişisel hikâye üzerinden anlatıyor. Hikâyeye göre, Kurtuluş Savaşı sırasında İnegöl yakınlarında, Domaniç dağlarından inen bir köylü kadını, düşmana yol göstererek vatana ihanet ettiğini öğrendiği biricik oğlunu silahını çekerek öldürüyor. Yazar, bu etkileyici öyküden ve gözünde devleşen Anadolu kadınından bir iz bulmak üzere, olayın geçtiği yerlere araştırma yapmaya gidiyor. Kitap, yazarın bu gezi sırasındaki duygu ve düşünceleriyle, yaşadığı hadiselerden oluşuyor.  Romanı incelemek için tıkla

Simyacı 

Coelho'u, Coelho yapan roman. Uzun zaman önce okumuştum. Geçtiğimiz yıllarda tekrar okuduğum bir roman. 

Arka kapaktan: "Simyacı, İspanyadan kalkıp Mısır piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiagonun masalsı yaşamının öyküsü. Ama aynı zamanda bir "nasihatnâme"; "Yazgına nasıl egemen olacaksın? Mutluluğunu nasıl kuracaksın?" gibi sorulara yanıt arayan bir yaşam ve ahlak kılavuzu. Mistik bir peri masalına benzeyen bu romanın, dünyanın dört bir yanında bunca sevilmesinin gizi, kuşkusuz bir kılavuzluk niteliğinden kaynaklanıyor.

Simyacıyı okumak, herkes daha uykudayken şafak vakti uyanıp, güneşin doğuşunu izlemeye benziyor." kitabı incelemek için tıklayın

Ölü Ozanlar Derneği, Nancy H. Kleinbaum

Gerçi yabancılar için kendi eğitim sistemlerini eleştiren bir roman gibi görünse de global mesajlar veriyor. Filmini de izleyebilirsiniz. Kitabı incelemek için tıklayın

Arka kapak yazısından:  "Geleneklere olan bağlılığı ve katı disiplin kurallarıyla ünlü Welton Akademisi’nin öğrencilerinin okul ve yatakhane arasında geçen tekdüze hayatları yeni İngilizce öğretmenleri John Keating’in okullarına gelmesiyle bir anda değişir. İyi birer üniversiteye girmeleri için onları çok yoğun bir tempoda çalışmaya zorlayan öğretmenleri ve ebeveynlerinin aksine,bu ele avuca sığmaz adamın onlardan tek bir isteği vardır:Anı yaşamaları ve hayatlarını olağanüstü kılmaları. Byron, Shelly, Keats ve Shakespeare ile edebiyatın büyülü dünyasına dalan gençler Keating’in öğrencilik yıllarında üye olduğu gizli bir kulüp olan Ölü Ozanlar Derneği’ni de yeniden canlandırırlar..."


About Unknown

Hi there! I am Hung Duy and I am a true enthusiast in the areas of SEO and web design. In my personal life I spend time on photography, mountain climbing, snorkeling and dirt bike riding.
«
Next
Sonraki Kayıt
»
Previous
Önceki Kayıt

Hiç yorum yok:

Leave a Reply