» » Sosyal Medya Linç Kültürü ve Biten Dostluklar, Bir Başkaldırı

Friendship   

Yazacaklarım listesinde aylardır bekleyen bir yazıdır bu. Sosyal medya denilen beyin ve akıl soyguncusu sisteme başkaldırı ve bir hatırlatma yazısını okumaya hazır mısın? Sen de yorum panelinin kullanarak başkaldırıya destek ver…

Soğuk rüzgârlar ve uzun kış gecelerini hiçbir zaman sevmedim. Akşam sessizliği ve özellikle kış akşamlarında en çok şiir okumayı seviyorum. Evren bilimi ve bununla ilişkili her şeyi; bütün kuramları, bütün bilim tarihini bir tarafa bırakıyorum. Şiirlerin biri gidip diğeri geliyor, bu geçit töreninde…

Evrimin basamaklarını her şeye hükmeden tür olarak büyük bir gururla tırmanan insan türü ne de şımarık değil mi? Şiirlerin o içselliği, uzay-zamanın bu muhteşem birlikteliği artık şiirlerime yeni boyut kazandırdı. Bütün bu şımarıklık ise uzay-zamana sıkışmış insan için çok küstahça değil mi?

Bencillik Yarışı

Dostluklar, arkadaşlıklar… Yaşam içerisinde önemlidir, bunu kimse inkâr edemez. Evet, evet bu yazıya böyle klasik bir giriş yapmak istedim. Ama şımarık ve akıllı olmak ile övünen insanlar sosyal medyanın programladığı robotlara döndüler. Öyle ki okumak ve yaşama dair kendine dair keşifte bulunmak gibi maksatlar çoktan yerini uzun uzun video izlemeye, profil incelemeye; komik (!) videolara bakmaya bıraktı. Oysa bilge bloglar insana sonsuz hayal gücünden ve farklı yaşamlardan harika kesitler sunuyor. Kendinin ve evrenin farkında olmayan nesiller yetiştirmek için sosyal medya harika bir araç.

Bir de yakın arkadaşlar, dostlar; aile bireyleri cümbür cemaat herkes birbiri ile artık sosyal medya üzerinden konuşuyor. Sosyal medyanın kuralları yok. Herkes birbirine ana-avrat sövmeye başladı. Sonra konuşmadan, karşısındakini dinlemeden yargılama ve özel mesajların bile ekran görüntüsünü alıp teşhir etmeye başladı. Teşhir… Artık yan odadaki kardeşi ile Facebook üzerinden konuşanlar; arkadaşlarının durumlarını beğenmeye zorlananlar çoğaldı. Evet, nedir bu “en çok beğeni” kazanma yarışı. Beğenilmeye çok mu ihtiyacımız var? O kadar mı ezildik? Çok fazla abone toplayıp “ünlü” mü olacağız? Bencil ve çıkarcı bir nesil geliyor.

Sosyal Medya ve Linç Kültürü

Aylar önce Facebbok’umu silip sosyal medyadan pırımı pırtımı toplamadan az önce yıllardır konuştuğum, hatır sahibi, beraber iyi günler geçirdiğimiz arkadaşlarımdan bazıları paylaştığım “duvar yazı”larımı ya da “durumumu” beğenmemişler. Son zamanlarda değişen fikirlerimi ve dünya görüşümü dile getiriyordum kısa ifadelerle. Bu arkadaşlar ve hatta dostlar bana sövüp, aşağılayıcı sözler ve ağır ithamlarla sosyal medya kültürünün ele geçirilmiş beyinleri olduklarını ispatladılar. Oysa sor eleştirmeden önce dinle… Sonra dostluklar ve arkadaşlıklar sadece insanlık adınadır fikri, inancı; dini, ırkı ne olursa olsun insanların dostluğu içselikle ilgilidir.

Daha önce şu başlıklarda bu konuyla ilgili bir şeyler yazmıştım bakabilirsin. 

İşte şimdi bırakalım şu sosyal medyayı. İnsani ilişkilerimize kaldığımız yerden devam edelim. Bütün sırlarımızı sosyal medya sitelerine ve istihbarat servislerine ellerimizle verdik. Yüzümüzü etiketledik mimlendik. Bari kalbimizi ve içselliğimizi ve birbirimize olan saygımızı kaybetmeyelim…

About Unknown

Hi there! I am Hung Duy and I am a true enthusiast in the areas of SEO and web design. In my personal life I spend time on photography, mountain climbing, snorkeling and dirt bike riding.
«
Next
Sonraki Kayıt
»
Previous
Önceki Kayıt

Hiç yorum yok:

Leave a Reply